Çocuklarda Dikkat

Genel anlamda “hedefe yönelik bilinçli ve yoğun algı” olarak tanımlanabilir. Günlük hayatımızda çevremizden gelen, sayılamayacak kadar çok sayıda uyaran (ışık, ses, görüntü, vs.) ile karşılaşmaktayız. Bu uyaranlarının hepsinin bizim tarafımızdan fark edilip işleme konması mümkün görünmemektedir. Çünkü duyu organlarımızın algılama kapasitesi sınırlıdır. Dikkat ise, bu uyaranlardan ihtiyacımız olan bir ya da birkaçına yoğunlaşma, yoğunlaşılan uyaranları diğerlerinin arasından seçip zihinsel işleme alabilme durumudur.

Bireyin duyu organları ile ulaşabildiği, duyu organları ile farkında olduğu çevresinde meydana gelen uyarana ya da uyaranlara, zihinsel alıcılarını yönlendirmesidir. Dikkat çevredeki birçok uyarandan sadece o anki ihtiyaçlar ve amaçlar doğrultusundakilerle ilgilenmeyi sağlayan bir sinir sistemi işlevidir.
Bir başka ifade ile bazı uyaranlarla ilgilenebilmek için kendini diğer uyaranlardan uzak tutabilmek, geri çekebilmektir. Örneğin; kitap okurken, odanın ısı derecesinin, oturduğumuz koltuğun yumuşaklık veya sertliğinin, yağan yağmur sesinin daha arka planda kalması ve zihinsel olarak kitaba yoğunlaşabilmemiz gibi. Böylece uyaranları fark eder ve karşı karşıya olduğu uyaranlar arasından amacına uygun olanları seçer. Bu süreci yönlendiren unsur “DİKKAT” mekanizmasıdır.

Dikkatin yapısı üç temel çerçeve içerisinde incelenebilir;
• Genel uyarılmışlık hâli: Çevreye genel bir duyarlılık ve farkındalılık düzeyi ve uyarıcıları almaya hazır olma.
• Seçicilik: Önemli ve amaca uygun özellikleri araştırarak çevreyi tarama.
• Yoğunlaşma: Dikkati bir noktada yoğunlaştırma ve dikkati sürdürme.

Kaynak:
Öztürk, B. (1999). Öğrenme ve öğretmede dikkat. Milli Eğitim Dergisi, 144, 51-58.
Şahin, M. (2013). Teorik ve pratik açıdan dikkat ve konsantrasyon. Bursa: Aile Akademisi Derneği.