Kekemelik, te-te-tekrarlar, uuuuuzatmalar ve b—loklarla karakterize bir akıcılık bozukluğudur. Genellikle 2-5 yaşlarında başlamaktadır. Günümüzde kekemeliğin kesin nedeni bilinmese de, nedeninin korku, kaygı, stres gibi psikolojik faktörler olmadığını, yanlış ebeveyn tutumu olmadığını biliyoruz. Kekeleyen çocuklar dünyaya fizyolojik olarak yatkınlıklar gelirler ve genetik de burada çok önemli rol oynamaktadır.
Konuşma sırasında takılmalar yaşayan çocukların yaklaşık %75’inde iyileşme görülmektedir ancak hangi çocuğunu kekemeliği atlatacağına dair kesin bir öngörüde bulunmak mümkün değildir. Çocuğun takılmalarını kendisinin bilerek yapmadığını ve bizim iyi niyetli olarak “Sakin ol, Tekrar söyle, Yavaş konuş, Nesef al, Önce düşün sonra söyle.” gibi önerilemizin çocuğu rahatlatmaktan çok, çocuk üzerinde konuşma baskısı yarattığını bilmeliyiz.
Çocuklar takılmalalara başladıktan sonra, çok kısa süre içinde konuşmalarındaki farklılığı fark ederler. Kekeledikleri için üzülebilir, utanabilir, endişelenebilir ya da kendilerine kızabilirler. Takılmak istemediklerinde ise kekemelikleri ile savaşmaya başlarlar ve takılma anlarında göz kırpma, başı öne arkaya atma, el ayak vurma gibi fiziksel davranışlar sergileyebilirler. Çocuğunuzun kekemeliğinde duygusal anlamda rahatsız olduğunu ya da kekemeliği ile savaştığını düşünüyorsanız, kekemelik çok yeni başlamış olsa bile mutlaya bir dil ve konuşma terapistinden destek almalısınız.