- Uykuya dalma güçlüğü
- Derin uykuya dalma sorunları
- Gece sık sık uyanma sorunları
- Az uyuma
- Tek başına uykuyu istememe
- Uyandıktan sonra ağlama ve huzursuz hissetme hali
- Uyku isteksizliği sorunları yaşıyorsanız bu yazı sizler için.
Çocuklarda Uykunun Önemi
Uyku, çocukluk döneminde gelişim için çok önemli bir gereksinimdir. Uyku, başta beyin gelişimi olmak üzere, çocukların birçok gelişim alanında anahtar rol oynar. Uykunun öğrenme, hafıza ve uyum gibi bilişsel; mizaç ve akademik başarı gibi psikososyal; fiziksel büyüme, metabolizma ve beden kitle indeksi (BKİ) gibi fiziksel sağlık üzerine etkisi vardır.
Uyku süresi yeni doğan bir bebekte toplam 16-18 saatken; bir aylık bebekte ortalama 14- 16 saate düşer. Bu uyku ve uyanıklık sistemi, santral sinir sisteminin gelişmesi ile düzenlenmektedir. Yapılan çalışmalarda, REM yani uykunun aktif döneminde çocuğun yoğun uyaranların etkisinde kaldığı; bu durumun nörolojik gelişimi sağladığı gösterilmiştir.
Dişlerin çıkması sırasında yaşanan huzursuzluk, 4-5. aydan sonra gece uykusunu bozabilmektedir. Anne sütü alan bebeklerin mama ile beslenen bebeklere göre gece daha sık uyandıkları gösterilmiştir. Ayrıca ortam ısısı da çok önemlidir. Özellikle toplumumuzda bebekleri sıcak ortamlarda tutma ve çok fazla giydirme eğilimi vardır. Sıcak ortamda, üstü çok örtülerek yatırılan bebekler, uygun ısıda yatırılanlara göre geceleri daha sık uyanmaktadır. 7-9. aylardaki bebeklerde görülen, anneden ayrılmaya bağlı yaşanan endişe de uyku düzenini bozan önemli durumlardandır. Bu durum çalışan annelerin bebeklerinde de gelişebilmektedir. Gün boyunca annesinden ayrılıp huzursuz olan bebek, uyku dönemini ikinci bir ayrılma olarak algılamakta, uyku düzeni bozulmaktadır.
Çocuklarda Yaşa Göre Önerilen Uyku Saatleri
Yeni doğan (0-2 ay) Günde 16-20 saat
Bebek (2-12 ay) Gece 9-12 saat + gündüz 2-4,5 saat
Oyun çağı (12 ay-3 yaş) Günde 12-13 saat; şekerlemeler
Okul öncesi (3-5 yaş) Günde 11-12 saat; şekerlemeler
Okul çağı çocuğu (6-12 yaş) Günde 10-11 saat
Ergenler (12-18 yaş) Günde 9-9,25 saat (muhtemelen daha az)
Çocukların %30 kadarı çocukluk döneminde uyku problemi yaşamaktadır. Çocukların uyku süresine olan gereksinimleri fazladır ve kötü uyku; saldırganlık, dürtü kontrolü, bilişsel gelişim (öğrenme ve bellek dahil), ruh halini düzenleme ve dikkat gibi davranışları etkileyebilir.
Ergoterapide Uykunun Önemi
Uyku, fizyolojisi gereği hem merkezi sinir sisteminin optimal etkinlik düzeyini korumasına yardımcı olmakta hem de merkezi sinir sisteminin farklı bölümleri arasındaki dengeyi sağlamaktadır. Dolayısıyla uyku-uyanıklık döngüsünün ortadan kalkması veya döngüde aksamaların yaşanması santral sinir sistemi işlevlerini etkiler. Uzun süreli uykusuzluğun; vücut ısısı kontrolünde, beslenme ve metabolizmada, bağışıklık sisteminde ve öğrenme, hafıza gibi bilişsel becerilerde bozulmaya yol açtığı bilinmektedir. Bunun yanı sıra uykunun dinlendirici ve canlandırıcı özelliği bireyin ruh halini, davranışlarını ve enerji seviyesini etkilediğinden aktivite katılımı için önemli bir rolü vardır. Literatürde uyku, sık sık hafıza ve öğrenme ile ilişkilendirilmiştir. Uykunun, öğrenme ve hafızanın yanında karar verme, planlama ve iç görüde de önemli bir rol oynadığı görülmektedir.
Duyu Bütünleme Problemleri ile Uyku Bozuklukları
Duyu bütünleme problemleri yaşayan çocuklarda uyku problemleri gözlenebilmektedir. Uyku problemlerine yol açan duyusal nedenleri aşağıda sizinle birlikte inceleyelim.
Çocuk vücudundan gelen duyusal uyaranları algılamakta zorluk yaşayabilir. Böyle bir durumda interoseptif duyu ile ilgili problem yaşamaktadır.
İnteroseptif duyu problemlerinde çocuk vücudundan gelen uyarımlardan (kalp atış hızı, vücut ısısı, solunum hızı vb.) rahatsızlık duyabilir ve uykuya dalmakta zorlanabilir, uykusunun geldiğini anlamayabilir ya da sürekli uyumak isteyebilir.
Proprioseptif duyu ile ilgili bir sorun yaşadığında uykuya dalmak için rahat edeceği pozisyonu ayarlamakta zorlanabilir ve yatak içinde sürekli hareket edebilir. Ebeveylerle uyumak isteyebilir. Yatağın bir köşesine kendini sıkıştırarak uyumak isteyebilir. Tek başına uykuya dalma sorunu yaşayabilir. Parmağını emerek veya emzikle uyuma isteği sık görülür.
Vestibüler sistemde problem varsa uyku anında yatakta dönerken uyanabilir. Derin uykuya dalma sorunu olan çocuklar vestibüler duyu uyarımlarını işlemlemekte güçlük çekebilir. Uyanmakta sıkıntı yaşayabilir. Uyandıktan sonra sık ağlama ve uzun süren huzursuzluk hali görülebilir.
Taktil (dokunma) duyusunda bir problem varsa nevresimin veya pijamalarının dokusundan rahatsız olabilir bu da uyku problemi ortaya çıkarabilir. Oda sıcaklığından etkilenebilir. Sıcak ortamdan rahatsız olabilir. Üstünü örtmek istemeyebilir. Bir şeylere dokunarak uykuya dalma isteği sık görülür.
Görsel duyuda problem varsa odaya ışık gelmesinden ya da karanlık olmasından rahatsızlık duyabilir.
İşitsel duyuda problem yaşıyorsa yatma sırasında çevreden gelen sesler uykuya dalmasını zorlaştırabilir.
Koku duyusunda bir problem varsa nevresimin veya pijamayı yıkarken kullanılan deterjanın kokusu veya şampuanının kokusu rahatsız ettiği için uyku problemi yaşayabilir.
Uyku sorunu yaşıyorsanız bir ergoterapistten değerlendirme alabilirsiniz.
KAYNAKÇA:
ÖZVURMAZ, S., & ÇALIŞIR, H. (2018). OKUL ÖNCESİ DÖNEMDEKİ ÇOCUKLARIN UYKU ALIŞKANLIKLARI VE BESLENME DURUMLARI. Life Sciences, 13(4), 44-55.
Şahin, L., & AŞÇIOĞLU, M. (2013). Uyku ve uykunun düzenlenmesi. Sağlık Bilimleri Dergisi, 22(1), 93-98.
Yılmaz, G., & Gürakan, B. (2002). Çocuklukta uyku düzeni sorunları. Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi, 11(8), 289-290.